Enjekte Forum Türkiye NBA, Euroleague, BBL, Dosya Paylasim, Sohbet, Futbol, Counter Strike, NBA Serisi, Fifa Serisi, FM Serisi, CM Serisi, Muzik, PC Donanım Enjekte Forum Türkiye | Hoşgeldiniz : < |
Mayıs 2024 | Ptsi | Salı | Çarş. | Perş. | Cuma | C.tesi | Paz |
---|
| | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 | 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 | 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 | 29 | 30 | 31 | | | Takvim |
|
En son konular | » Site güzel amaCuma Ocak 08, 2010 9:36 pm tarafından Hellrose» Arşivimden ...Cuma Tem. 24, 2009 3:09 pm tarafından Hellrose» Ağabeyi tecavüz etti, teyzesi bebeği düşürttü, annesi gömdü!Perş. Tem. 23, 2009 7:06 pm tarafından Hellrose» Rome: Total War 1.3 1.5 1.6 PatchleriPtsi Haz. 08, 2009 11:53 am tarafından omersin » Atlantique Takım kadrosuPaz Ocak 11, 2009 11:41 am tarafından Hellrose» Basketbolda Sut TekniğiPaz Ocak 11, 2009 11:39 am tarafından Hellrose» e2r` Clan KardeşliğiSalı Kas. 25, 2008 6:44 pm tarafından dumaN» ddw |Salı Kas. 25, 2008 6:43 pm tarafından dumaN» Green DaySalı Kas. 25, 2008 11:57 am tarafından dumaN» Counter Strike 1.8Salı Kas. 25, 2008 11:56 am tarafından dumaN |
| | Arşivimden ... | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:53 pm | |
| Birgün, bir yağmurla garip garip -Çoluğu çocuğu terk edeceğim.- Bir sevgiyle doymayacak kalbim,anladım Alıp başımı gideceğim.
Asır yirminci asırdır,amenna Bir yanımda sevgilerim, bir yanımda sancım Neon lambaları büsbütün karartır gecemizi Uzaklar daha uzaklaşır Bir define çıkarır gibi kayalardan, Ademden beri Sımsıcak sevgilere muhtacım.
Bir gün alıp başımı gideceğim -Yıldızlar ışısın, yollar üşüsün, yollar...- Belimi bir ılık şal sarsın, mavi Hüzünlü bir serencamın ardından, şarkısız Rüyalarım unutulmuş bir handa pes desin Görmüş geçirmiş bir çift duygulu dudak karşısında.
Kendi kendine çekilmez oluyor ömrüm Her insanın ayrı ayrı yaşayabilsem kaderinde Diyarı gurbette kanlı bir aşk Bahtsız bir çocukluk uzak köylerin birinde En uzak beyazlar, En yakın ikindilerde, duygulu Ve bir sahil meyhanesinde bir akşam İçip içip ağlasam...
Nasıl kısa kesmeli bilmiyorum? Herkesin derdinden pay isterken. Uzak kaderlerin suları çağlar şimdi Yıldızlar dökülür sonsuza içimizden.
Birgün, bir parkta otururken, biliyorum Bir el yağmurla dokunacak omuzuma Bir çift göz,bir davet, bir kalp Çoluğu çocuğu terk edeceğim. Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak Toprak ve insan kokularıyla, Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için Başımı alıp gideceğim. | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:53 pm | |
| Büyüledin Beni Oysa Ben Kendimce Tövbe Etmiştim Aşka Sürükledin Beni Yürek Kalmadi Sanmiştim Benden Başka
Sen Içime Işledin Kendimde Bulmadim Bir özellik Ben Ararken Beni Senden Geldi Tüm Güzellik
Biliyordum Bitanem Bir Parça Eksikti Yaşantimda Senmişsin Yüreğim Seyrettiğim Her Güzel Manzara
Canimsin Herşeyimsin Bugün Ve Yarinimda Uzağimda Yakinimda | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:53 pm | |
| Gidiyorum, Alnımda kavgalarım, Avuçlarımda yalnızlığıma gidiyorum. Ait olduğum acılarıma dönüyorum. Ve bir gün beni ararsan, Kentimin eskicilerine sor beni. Üzerimdeki satılık düşlerimle, Ellerimdeki kırık yüreğimle gidiyorum...
Günahlarına yanacak kadar sevdim. Tenlerinde uyumayı değil; Gülüşlerinde yaşamayı sevdim. Lakin hep ayrılıklarda söküldü bedenim. Karanlıklarına sürgülendi yüreğim. Şimdi yamalı kalbimle Ait olduğum yere gidiyorum...
Sökük bir kalbim, Yıkık hayallerimle gidiyorum. Üşüsem de gittigim yerde, Yalnızlığımı örterim üzerime.
Elveda, son kez bir elveda. Son kez gülümsüyorum. Ve gidiyorum yalnızlığıma. | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:54 pm | |
| ____####_____♥♥♥____#####__ ♥ ___######____ ♥ ____######__ ♥ __######################__ ♥ _#######################__ ♥ _#######################__ ♥ Karanlik cökünce, sokagimiza, _#######################__ ♥ Kösede ben varim, Unutamazsin, __#####################__ ♥ O Mutlu Günler, hep gelir aklina, ___####################__ ♥ Sen beni ömrünce, UNUTAMAZSIN.!!!! ____##################__ ♥ ______###############__ ♥ Mektuplari yirtip, attin diyelim, ________############__ ♥ Resimleri yirtip, yaktin diyelim, __________#########__ ♥ Bir mazi var olup, nasil silelim, ____________#######__ ♥ Sen beni ömrünce, UNUTAMAZSIN.!!!!! ______________#####__ ♥ ________________####__ ♥ Ah edip adini, her anisimda, __________________###__ ♥ Bir asik misali, hep yanisim da, ____________________##__ ♥ Bir hayal olurum, yanibasinda, ______________________#__ ♥ Sen beni ömrünce UNUTAMAZSINNN.!!!!!! | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:54 pm | |
| Diyorum ki bir gün sevdamı yüreğime yüklesem alıp gölgemi yanıma dağ deniz çekip gitsem...
dolanır ayaklaıma güz anamın yanık ninnileri kor beni çaresiz... uçurumlar doldurur bakışlarımı yönümü nereye çevirsem...
kalsam, sığdıramam bu deli maviyi ihanet kokan soluguna metropollerin üşür gözlerimde yediveren tomurcuk yedigöğün yıldızları yüreğimde bir maral ağlar hangi suya eğilsem...
kanayan bir yaradır özlemim güz kıyılarında akıp gider sancıyarak mevsimlere her kirpiğimde bir gül ıslanır hangi şarkıyı dinlesem...
gözlerimde bilinmiyen adresler kulağımda uğuldayan sesler durmadan bir ezgi sarıyor içimi dudağımı kanatıyor şiirler ah ben bu sevdayı kime söylesem...
tanrım nedir bu gecelere sığdıramadığım hüzün yüreğimi ikiye bölen sancı nedir bu acemi sevda, mavilere tutkun yanım eğer ben şair değilsem...
bir rüzgar soluğu türkülerdeyim bir güvercin kanadı göklerde bulutlar bulutları kovalar dalgalar dalgaları durmadan bir deniz çalkalanır kalbimde bir yol uzanır ah nasıl özlem kokuyor uzaklar bir bilsen... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:54 pm | |
|
Yalnızım çünkü sen varsın" ..
ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime kendimi suçüstü yakalıyorum ve kentsizliğimin isimsizliğini Araz'a uyak düşüyorum gözlerime senden düşler sürüyorum ıslak bileklerim kan bayramına yatıyor bana en büyük tehdit yine ben oluyorum .. sonra bir durağa yaslanıyorum sonra bir kente ve sen gidiyorsun ben kanıyorum diyorlar ki; kendini dinleme hiçbir şey söylemiyorsun. oysa "gel" desen gelirdim biliyorsun .. yorgun Haliç'e biraz inat biraz ihanet bırakıyorum ellerinden bir tedirginliği bir tehdidi avuçluyorum aklıma düşüyorsun düşüyorum düşünce üşüyorum azgın hüzünlerle körlüğüme göçüyorum ayrılığın saati kaç geçiyor bilmiyorum yalanlarımla bir hiçlikteyim beni içinden kaç .. bu kentte her yağmur kendini ağlar aklıma düşsen yalnızlık oluyorum ağzımdaki uykudan öpmüyorsun nicedir nerde kimi üşüyorsun artık kendini yakan bir ateşim kendimize birbirimizden düşler yapamıyoruz şimdi boş duraklara yaslanıyorum boş kentlere oysa "gel" desen gelecektim .. düş satıcısı ispiyoncu bir ihtiyarın insafına kalıyorum uysal yalnızlıklar satın alıyorum gülüşümle ödeyerek ve içimde yalancı bir katil taşıyorum yeni utançlar biriktiriyorum eski günahlarıma cüzzamlı ruhlar cehennemine gidiyorum ben kirli sözlerimi temize çekme oysa "gel" desen gelecektim .. gözlerim ihanete ihbar taşıyor kuşkulu bir cinayeti fısıldıyor kaşlarına sözü namluna sürmelisin şimdi en yaralı yanımdan vurmalısın beni çünkü uçmak düşmeyi göze almaktır .. avlunda bıraktığım az kullanılmış intiharları deniyorum ne vakit nikotinli ellerinden yola çıksam susuşuna kan döküyor gözlerim sen gözüne çiğ kaçtı sanıyorsun oysa bilmelisin Araz'ım kimsenin içi görünmez ve hiç bulamadıklarını asla yitiremezsin bak şimdi aramızda sessiz kalıyor söylenecek bütün sözler .. her sabah akşam oluyorsun alnından ellerine damlıyorsun yüzündeki yağmurla iniyorsun kente içine dert oluyorsun kentin dışına yağmur yüreğinde dağılıyor kristal şehirler duvarların kan öksürüyor ve sen başkalarının gözlerini yüzümde aramamayı öğreniyorsun beni bir durağa yaslıyorsun beni bir kente gidiyorsun oysa "gel" desen gelecektim .. susmak en inatçısı olmaktır yalnızlığın en susmakta neydi öyle sen en dinlerken biliyorum Araz'ım insan kendini bulmamalı, hep aramalı gittiğin yerden başlıyorum öyleyse gece cinnetlerimi de alıp yanıma .. denize bakmayı bilmeyenler bir gün mutlaka boğulur işte bundandır gözlerinden kaçışlarım .. siz hiç yar saçının bir telinden kendinize gurbet yaptınız mı .. ben şimdi gurbetim içimde taşıyorum heba olsa da senlerce yılım oysa "gel" desen gelecektim .. ömrümden düşürdüğüm sol anahtarlarına takılıyorum hep ve hayat yüklü kamyonlar geçiyor üstümden şairler ölüdür derler inanmıyorum .. en karanlık ceketimi giyiyordum ışığa kördüm çünkü şimdi ise güneşe ilerliyorum dirilmek için .. yorgun söylentiler kanıyor solgun yaralarımdan kırılır mı bilmem hüznümde taşıdığım kin kinim kendime susuşum sana küsüşüm tüm dünyaya .. yarısı yanık bir aşkın küllerini taşıyorum dişlerindeki nikotin tadı terkimde sirenler ve ateş hatları içip sesini peydahlıyorum kendimden ve kentimden ıslak ceplerimi buluyorum el yordamıyla yasadışıyım tutukla beni gözlerimden .. kalemim bitti yitirdi şiirini şuur öldü kanımdaki mürekkep balığı solumdaki sise intihar etti intiharlar bir aşkı kaça katlayabilirdi ki ezik bir yürek yaşamak için geç bir zaman ölmek için ise erken .. çok davullu bir senfoni sürçüyor dikiş tutmaz ayrılığımda kirpiğinden yapılma bir darağacına geceyi asıyorum yoksun bu yağmurlar ıslatmıyor beni bir durağa yaslanıyorum sensiz gidişinin en sessiz harfinden yırtılıyorum "gel" desen gelecektim oysa .. kulaklarımdan bordo denizler dökülüyor şimdi herkes biraz sen biraz acı göğsümde bir vagon gizli sözler batıyor fırtınalar çıkıyor üstüme .. şakağımda intihar acemisi bir şairin delilik provaları arkandan uluyan kapılardan söküyorum kokunu yokluğunu kokluyorum yokluğunu yokluyorum .. çöz gözlerimi senden hadi ücranda yak bakışımı gözlerine bekçi sevdam dünden ve senden kalmayım .. içine her düşen kendi keşfi sanıyor seni oysa sen melekleri bile kıskandıracak kadar kendinsin ve kendini acıtmak istiyorsun ama güller kendine batamaz bilmiyor musun "gel" mi diyorsun
.. herkes kendi gördüğüne bakar peki hayatın rüzgarında kime yelkeniz kıpırdamadan duramayız bir aşk boyu hadi en kanadığımız yerden susalım "gel" desen gelirdim "git" dedin ve gittin .. Aşka... Rüzgara... Ayrılığa... Zamana... .. eyvallah... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:54 pm | |
| Yokluğunu gösteren takvim yaprakları sonbahara takılmış gibi bir bir dökülürken yerinden boşluğa savrulur “gelirsin” umutlarım oysa dört mevsim baharı yaşayacak gökkuşağının renklerini keşfedecektik umutlar hep yeşil çiçekler hep kırmızı olacaktı gelmedin
acılarımın el izleri dururken yüreğimde ve kanarken olur olmaz zamanlarda ve örümcek ağlarına benzer hüzünler sarkarken dört bir yanımdan şimdi yokluğunu kalın bir yorgan gibi sarar sensizliğe hükümlü geceler
elmas gibi inceden inceye işlemeye çalıştığımız sevdanın köklerine su yürümeyince kendiliğinden çürüdü mermerin damarından çatlamasına benzeyip bölünmüşken dört bir yerinden bir türlü sabah olmayı bilmez geceler
dağlardaki esmerlik yüreğime girmiş ve göz yaşlarım yağmura benzemişken hep ertelenmiş hep "geç"e bırakılmışken gelmelerin ve bir daha geriye dönmeyeceksen rüzgarın ninnisini eklediğin gecelerde uykularına al beni | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:55 pm | |
| Keşke duygularımı kağıtlara Kalemlere sığdırabilseydim Sensizliğin sonsuzluğu içinde yüzerken Belki o zaman beni anlayabilir Beni sevebilirdin O zaman gözyaşlarımın sebebini bilir Şiirlerimin dilini çözebilirdin Belki o zaman gökyüzündeki bir martı kadar özgür Bir su damlası kadar dingin Olabilirdim.... Keşke sana duygularımı Anlatabilseydim Çünkü gözyaşlarımı Kahkahalarımın ardına saklamaktan bıktım Bu sevgine son vermek değil!!!!!!!! Seni bir anda unuturum sanma Ama gün olurda birgün Gözbebeklerinde bir başka hayal görürsem İşte senden o zaman vazgeçerim İşte o zaman o zaman seni unuturum O zaman yalnızlığımı hayalinle Hayallerinle unutmak gibi Düşüncelerin olmaz İşte o zaman Her sabah seninle doğup Her akşam sensizlikle ölmez bu yürek.... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:55 pm | |
| Birileri hep vardır En doğru zamanda çıkagelen Anlayan, dinleyen, yardım eden, sevindiren Hep insan hep dost Hem insan hem dost Birileri hep vardır
Birileri hep vardır Gözleri ufka bakarken bile, geldiği yeri unutmayan Birileri hep vardır Hiç esirgemeyen ve hep gülümseyen Hep 'iyi'...
Birileri hep vardır Tanımadığı birine gözleri dolan Bilmediği şeye hüzünlenen
Birileri hep vardır Sevgiyi arayan,sevgiye inanan,sevgiye sarılan Birileri hep vardır 'Birileri böyle yapmalıydı' diyen ve o birisi hep kendisi olan
Birileri hep vardır İçindeki çocuğa hep kulak veren Ve seven seven ve yine seven Hep insan hep dost Hem insan hem dost
Birileri hep vardır Birileri hep olmalıdır... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:55 pm | |
|
Yaşamın her dönemi, Sırtımda ağır yükler, Gülüşlerimde ağladım hep.. Avuçlarımda sakladım sevinçlerimi.. Yaşamın bir kıyısına tutunmuş, Düşme korkularıyla.. Kurduklarım hep, Hayâlin kırıklarıydı.. Yıllar acımasız, Yıllar son sürat.. Astım umutlarımı, En yakın ağaçlara.. Günü geldiğinde Uzanabileceğim.. Ben mi kısaldım, Ağaçlar mı uzadı yoksa ? Anlayamadım... Tüm olmazları , Ben mi çekiyordum üstüme ? Yoksa, İşin kuralı mı farklıydı.? Yanlış mı öğrenmiştim sevmeyi ? Sevmek, Vurup kaçmakmıydı yoksa ? Hüzün gözlerimde asılı kaldı.. Baktığım aynalarda bile yoktum.
Güneş istedim, Goncalarım kurudu.. Yağmur dedim, Köklerimi sel aldı.. Hep, Ama hep Umutlarım başka bahara kaldı.. Yollarım bakımsız, Yollarım taştan.. Bir ileri, Üç geri gittim hep.. Yalnızlık, Sırtıma kefen olacak.. Kına yerine umut.. Ne olur ? Hiç olmazsa musalla taşında, Biri bana "Seni Sevdim" desin..
Hayatı ben omuzladım, Onlar yaşadı, ben yaşattım hep.. Ben, Ben demedim hiç .. Talan edildim, yağmalandım hep.. Şimdi; Geriye baktım.. Ezilmişim ya... Üzülmüşüm ya.. Örselenmişim ya.. Yaşamamış, yaşatmışım hep. Gülüşlerimle ağlamış, Avuçlarımda saklamışım sevinçlerimi.. Açınca uçuvermiş... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:55 pm | |
| Dün sabah, Senin kokunun sindiği baharlarda Solmaya yüz tutmuş kar çiçeklerine rastladım. Senin yüreğin gibi narindi dalları. Gözlerim gibi ıslaktı avuçları.
Belli ki sevdamız gibi Kar çiçekleri de mevsimsiz açmışlardı. Küçük mutluluklarımız gibi Dallarına gülüşlerini sığdırmışlardı.
Bir saksıya verdim nazik dallarını. Suskundular senin gibi. Bir gülüşünle ömür boyu mutlu olduğumu Sensizlikte nasıl kuruduğumu Gece boyunca anlattım durdum onlara.
Kaybettikleri güneşi arar gibiydiler. Onların yüreğine eğildim. Suskundular senin gibi. Ama yürekleriyle Güneşe olan hasretlerini dillendirdiler Odam, özlem bulutlarıyla doldu taştı sanki. Bir kösede onlar güneşe, Bir köse de yüreğim sensizliğe ağlıyordu.
Onların dalları ıslandı, Benim ise yüreğim..... Kar çiçekleriyle sevdalarımız farklıydı; Onlar güneşe sevdalıydı, Ben ise sana...
Bir gün güneşe kavuşacağız der gibi Umut doluydu gözleri. Baktıkça yüreklerine, Dokundukça narin ellerine, Güneşin duydukları özlemle yanıp tutuşuyorlardı. Bir gün sevdamıza kavuşup Tenimizi sereceğiz güneşe der gibi Gözlerinin içi gülüyordu.
Ya ben ? Ya ben diye durakladım bir an. Kar çiçekleri güneşine kavuşacakken, Ya ben kavuşacak mıydım sevdiğime ? Bir güneşli sabahta, Sevdiğimin gülüşleriyle uyanabilecek miydim ? Boğazımda düğümlendi heceler. Yüreğimde indi kör hançerler. Hiçbir zaman gelmeyecek , Sizin gibi bende kavuşacağım diyemedim. Ve gözyaşlarım inince yüreklerine Senin gelmeyeceğini anladılar. Yamalı kalbimi suskunluğa ilmekleyip Kar çiceklerine sakladım imkansızlığını... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:56 pm | |
| Bu sana gizliden gizliye haykırışım. Yüzüne hiç söylemedim seni sevdiğimi. Mezara birde kalbime yakışırdı bu duygular bende öğle yaptım.
Yürek adamı belki de anladın saçmaladığımı o yüzden di belki de dur demeyişin. Anladın belki de bu yetim duyguların canımı acıttığını.
Şimdi senin olan bir kaç kelimeye sıkı sıkıya sarılıyorum. Her gün aynı saat boşluğa yazdığın şiiri okuyorum.
Senden ayrıldığımdan beri gözlerim hiç kurumadı. Yetim duygularım canımı yaksa da yinede yakıştığı yerde saklıyorum ve seni çok seviyorum... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:56 pm | |
|
Bir ayak sesi duymayayım kapıya koşuyorum gelen sen misin diye.. Bir siyah saç görmeyeyim, yüreğim burkuluyor, ağlamaklı oluyorum.. Her şey bana seni hatırlatıyor.. Gökyüzüne baksam gözlerinin binlercesine görürüm, Bir rüzgâr değse yüzüme ellerini düşünmeden edemem.. Yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer, Tadı senden gelir yediğim yemişlerin, İçtiğim içkilerin.. Ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı, Bu emsalsiz hüzün Seni beklediğim içindir!... Resmine bakamaz oldum, Uykulardan korkuyorum artık..
Utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan.. Şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor, Şu ayna karsısında güzelliğini seyretmeni, Şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada.. Ve şu saat geldiğin anda durabilir sevincinden, zaman çıldırabilir Çünkü benim dünyamda Ölümsüzlük, seni sevmek demektir. Bir çocuk doğmayı bekler,
Bir ağır hasta ölmeyi, Bitkiler yağmur ve güneşi bekler, Yalnız bir kadın sevilmeyi Ve düşün ki bir adam, İçinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi
Seni bekler... Asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi Sen gelinceye kadar
Pencerem kapalı duracak rüzgar gelmesin diye..
Artık perdeleri açmayacağım gün ışığı girmesin diye..
Sonra kahrolacağım bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta.. Ve günlerce gecelerce haykıracağım Nerdesin diye, Nerdesin? Bir gün bu kapıdan SEN gireceksin
Biliyorum Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek Yıllar sonra, Öldüğüm gün bile gelsen Bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup Çocuklar gibi sevineceğim, Kalkıp sarılacağım ellerine Uzun uzun ağlayacağım
| |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:56 pm | |
|
Solarken açar Fesleğenler
affet beni yüzün yüzümün en keşfedilmemiş haliydi dayanamadım... yüzdürdüm kağıttan gemilerimi uçurdum kısa kuyruklu uçurtmalarımı… seni işledim harf harf iliklerime ne olur... papatyaların ölümünden sen sorumlusun deme ne olur son kez bak gözlerime… yine ikimizi bir dolansın sis kanımıza karışsın ay. olmadık masallardan ev yap bana kimselerin itilmediği bir uçurum ver … bize kalsın kurduğumuz şehir avuçlarımda erisin mum son kez tat alayım gökkuşağının morundan alından düşmeden soyağacımın en gösterişli dalından… sarma yaralarımı at beni denizine… solarken açan fesleğenler gibi bakma güldüğüme dudaklarından dökülenlerle yüklü tutuyorum bulutlarımı… saatimin seni her çalışında… demleniyorum yeniden bir yanardağın ağzında…
affet beni nasıl olsa bir deniz feneri gibi sessiz sedasız tükenirim sahillerde sensizlikten kırılır kanatlarım çekilir altımdaki merdiven düşerim kendime… sahipsiz akarsa aksın damarlarımdaki alev alev kan gelip geçsin mevsimler bir yağmur bile yağdırmadan… istersen hiç görme hiç duyma beni yeter ki kal benimle erişilmez yıldız ol göğsüme çakıl beni benden olabildiğince uzak kıl...
affet beni bundan böyle uzun tut surlarını kapa gediklerini bir düşün uyandırmasın ötekini dertlenme susuz kalınca kurur asmalar bitince yaz ötmez olur ateşböcekleri gün gelir, rüzgarlar taşır seni yeni ülkelere her gün biraz daha unutursun beni… her sırılsıklam hissedişinde sürme gözlerimin izini… hiç sorma hiç anma beni baksana, zaman bir akmıyor seninle bana... meraklandırmıyor seni yıldızların ölümü göçmen kuşların geri dönmeyişleri iyisi mi sen güneşte tut saçlarını zamansız lodos çarpmasın seni… git artık... dur gitme kal... yaşdönümlerinden sonra kırıldı mı bir kez kilidinde aşk denilen anahtar çıkamaz dışarı kimse...kimse giremez içeri sapla gözlerindeki elmas hançeri ve kurtul artık benden... ama önce ne olursun affet beni... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:57 pm | |
| Aşkımıza umut ile bakan gözlerim Sıcaklığına sevgine alışmışken Terkettin. Tuttuğu her şeyde tenini hisseden ellerim Dokunuşuna alışmışken Terkettin. Ağzından çıkan her kelimeyle titreyen yüregim Sesine alışmışken Terkettin. Seni düşünerek dalıp giden benligim Rüyalarda sana alışmışken Terkettin. Yazdığı her mısrada sevgimizi anlatan kalemim Şiirlerde sana alışmışken Terkettin. Seni hatırladığım her an kuş olup kanatlanıyorken Düşüncelerde uçup sımsıcak sevgine konuyorken Terkettin. Simdi donuklaştım. Gözyaşı dolu geceleri silemez oldum. Yazdığım sevgi dolu şiirleri okuyamaz oldum. Aşkını hatırlatan hiç bir şeye bakamaz oldum. Sakladığım mendilini tutamaz oldum. Elimdeki resmine bakamaz oldum. Tam sana kavuştum aşkımı buldum derken. Terkettin...... Sevdiceğim buralardan çekip gideceğim. Sonunda sensizliği terkedeceğim | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:57 pm | |
| Hangi kelime anlatır gidişinin acısını ? Hangi ışık aydınlatır sensizliğin karanlığını ? "
Ahh şu gitmeler… Bazen koşa koşa Hatta içindeki heyecan, sevinçle Ayaklar yerden kesilircesine, Kanatlanıp uçar gidersin. Gidilecek yoldaki güzellikleri, Yaşanılacak mutlulukları bilir, gidersin. Ama, maalesef ki bazen de… Hani ayakları geri geri gider ya insanın… Defalarca dönüp arkana bakarsın Bu mutluluk bırakılır mı dersin Dünya dönmese, zaman dursa Böylece kalsam Doymadım, doyamadım… Daha yaşanılacak onca güzellik varken Bu gidiş niye der; isyan edersin Nafile, gidersin… Gidersin ama, Giden sadece bedendir Ruhun kalır oracıkta Geride kalanların, her dara düştüklerinde, Bir umut ışığı yakacaktır. Karanlık gecelerini aydınlatacaktır zaman zaman Yaşanılacak yarınlara inat savaş başlamıştır İçindeki umutla savaşır dönüş için. Her gidişin bir dönüşü vardır elbet. Gidilen yol bir avuç kara toprak olmazsa… Beden de dönecektir ruhuna. Doyasıya umutlarını, Gülüşlerini yaşamak, Yarım kalan mutluluğu tamamlamak için. | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:57 pm | |
|
Gidiyorsun. Giderken, Yıldızlar düşüyor saçlarına. Sesi kısılmış bir rüzgar gibiyim. Konuşuyorum, duymuyorsun. Akıyorsun gözlerimden. Durduramıyorum akışını. Bentler kuruyorum hücrelerimden. Yıkıp geçiyorsun yüreğimi.
Yıkık bedenimi toparlarken İçimi gidişinle kanatıyorum. Kan revan içindeki yüreğimi, Kurak toprağa siliyorum. Ve yağmura susayan toprak, Yalnızlığımı içiyor tozlu dudaklarıyla.
Gidiyorsun, Umutlarım tozlu raflara kaldırılıyor. Düşleri çalınmış bir yürek gibi ağlıyorum. Bulutlardan yağmurları sağarken Islak göz pınarlarımı Taşların yüreklerinde kuruluyorum.
Kayboluyorum karanlıklarında. Gitme desem de gideceksin. Hadi vur yüreğime gözyaşlarınla. Perdelerini kapat gözlerime. Yak onca yaşanmışlıkları. Yüreğimden gitmeden Hadi vur yalnızlığını.. Ben, her kuşluk vakti Ayrılığınla yıkarım Kan çanağı olmuş gözlerimi. Her gece anılarınla yakarım Sensizlikte üşüyen yüreğimi.
Hadi, durma ayazlarda. Gidişinle yüreğimi yakmışken, Acılarınla inatlaşan Bedenimi yalnızlığınla yıkmışken Durma, üşüyorum içten ice. Gidişinle ört sessizliğimi.
Durma, koş yıldızsız gecelere. Ölmemi bekleme sensizlikte. Yıldızlar şahidimdir. Sen yaşarken, varlığında. Ben; yokluğunda Seni nefesim diye soluyacağım Yalnızlığını emen dudaklarımla | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:57 pm | |
|
Gidiyorsun. Giderken, Yıldızlar düşüyor saçlarına. Sesi kısılmış bir rüzgar gibiyim. Konuşuyorum, duymuyorsun. Akıyorsun gözlerimden. Durduramıyorum akışını. Bentler kuruyorum hücrelerimden. Yıkıp geçiyorsun yüreğimi.
Yıkık bedenimi toparlarken İçimi gidişinle kanatıyorum. Kan revan içindeki yüreğimi, Kurak toprağa siliyorum. Ve yağmura susayan toprak, Yalnızlığımı içiyor tozlu dudaklarıyla.
Gidiyorsun, Umutlarım tozlu raflara kaldırılıyor. Düşleri çalınmış bir yürek gibi ağlıyorum. Bulutlardan yağmurları sağarken Islak göz pınarlarımı Taşların yüreklerinde kuruluyorum.
Kayboluyorum karanlıklarında. Gitme desem de gideceksin. Hadi vur yüreğime gözyaşlarınla. Perdelerini kapat gözlerime. Yak onca yaşanmışlıkları. Yüreğimden gitmeden Hadi vur yalnızlığını.. Ben, her kuşluk vakti Ayrılığınla yıkarım Kan çanağı olmuş gözlerimi. Her gece anılarınla yakarım Sensizlikte üşüyen yüreğimi.
Hadi, durma ayazlarda. Gidişinle yüreğimi yakmışken, Acılarınla inatlaşan Bedenimi yalnızlığınla yıkmışken Durma, üşüyorum içten ice. Gidişinle ört sessizliğimi.
Durma, koş yıldızsız gecelere. Ölmemi bekleme sensizlikte. Yıldızlar şahidimdir. Sen yaşarken, varlığında. Ben; yokluğunda Seni nefesim diye soluyacağım Yalnızlığını emen dudaklarımla | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:57 pm | |
| Seni Sevmek ; Acıya İnat Hayata gülümseyebilmektir.
Seni Sevmek ; Gözyaşında bile Baharın soluklandığı gülüşünü hissedebilmektir.
Seni Sevmek ; Karanlığa inat Gözlerinde aydınlığı görebilmektir.
Seni Sevmek ; Rüzgara inat Gül kokulu nefesini içine çekebilmektir.
Seni Sevmek ; Soğuğa inat Her yağmur damlasını Sen diye Seyredebilmektir.
Seni Sevmek ; Sensizliğe inat Bir ömür seni bekleyebilmektir.
Seni Sevmek ; Ölüme inat Güneşli sabahlarda Mutlulukları gözlerinde yakayabilmektir | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:58 pm | |
| Keşke gidişin kefenim olsaydı; ne yazık ki yokluğunda bile ölemiyorum "
Yüreğini baharda beklerken; Sen, rüzgarı koynuna alarak gitmiştin. Ben bir ömre sığdırmazken aşkı; Yeminlerini ıslak yağmurda kurutup Anılarımızı kibritsiz yakarak gitmiştin.
Giderken söyleyemediğim , Tek bir cümle için yollara düştüm. Hep seni aradım ıssız köşelerde. Yağan yağmura kafa tutacak, Yalnızlığımı nefesimde yakacak, Cüretkâr bir yangın aradım durdum içimde...
Son cümlemi söylemek için, Uçurumlara düştüm sisli gecelerde. Umutlarımı duvarlara çarpacak , Seni seven kalbimi yakacak oldum. Ama ..ateşi saklayan dağ gibi sustum. Karanlığı besleyen bir çığ gibi, Yutkundum içimde kanayan çığlıkları. Çünkü, ömür boyu susacak kadar Seviyordum seni.
Rüzgar ince ince okşardı terli sırtımı. Fırtınalar ise usul usul ovardı kanayan yaramı. Sabrımı sınıyordu kanlı pusular. Belki de bu sabrım yetmeyecekti Sana kavuşmama...
Pes etmedim yalnızlığına. Ve kaybolsam bir an yollarında; Tanıdık bir ayaz aradım durdum. Güneşe mevzilenmiş sabahın koynunda.
Dizlerimin feri kalmadı karanlıklarında. Tükettim yollarında çocuksu düşlerimi. Son nefesimde söylüyorum artık. Sana ıslanmış birkaç cümleyi.....
“ Gökkuşağında yaşamak için, İliklerine kadar ıslanmak gerekirmiş.”
Seni yaşamak, Her nefesine ölümü sığdırıp İki gülüşünle hayata bakabilmekmiş...
Ve şimdi ben, ömür boyu susuyorum. | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:58 pm | |
| Biz seninle yaşadığımız hayat kadar yalandık, ölüm kadar gerçek."
Geldiğinde, Yetim bıraktığın yüreğimi iki parça göreceksin. Sol yanımı gözyaşında sel olmuş, Sağ yanımı kan içinde solmuş bulacaksın. Dayanamayacaksın sensiz bu halime. Hep acılarında sevgisine dayandığın Bu adamı yerinde bulamayacaksın... Çünkü sağlam olarak bıraktığın o adamı Sensizlikte çökmüş ve yatalak bulacaksın . Yıkılır gibi olacaksın bir an, Ve yıkılacaksın.
Yerden kalkarken Şarkımızın çalındığını fark edeceksin. Kızacaksın bana. Sen geldiğin için çalınıyor zannedeceksin. Nerden bileceksin ki, Gittiğin o günden beri Plaklarda hep aynı şarkının çalındığını Dudaklarımda hep isminin ıslandığını.. Nerden bileceksin ki.
Sonra yerde boş sigara paketlerini fark edeceksin “ Canımcım hani sen sigara içmezdin “ diye Mırıldanacak dudakların. Nerden bileceksin ki, Sensizlikte her gece Dudaklarımı ateşlere değdirip Yüreğimi hasretinde delice yaktığımı Umutlarımı rıhtımlara bıraktığımı Nerden bileceksin ki.
Duvarlara ilişecek gözlerin. İsminin yazılı olduğunu fark edeceksin. Neden ismimi boyadın diye soracaksın. Ne yazık ki yine yanılacaksın. Nerden bileceksin ki, Sensizlikte her gece ismini Kanattığım dudaklarımla duvarlara yazdığımı. Unutsan da beni, Benim seni hiç unutamadığımı Nerden bileceksin ki..
Sandalyeye oturacaksın onca acıdan sonra. Bir şiir dikkatini çekecek kâğıtların arasından Tek tek okuyacaksın satırlarını.
“ Sensizlikte bile tek varlığımsın Kadere inat tek yaşama kaynağımsın Ve unuttuğun bu yürekte Hala unutamadığımsın. Ve sen... Sen benim tek Canımsın “
Sessizce başladığın bu şiirin sonunu Gözyaşlarınla "sen " bitireceksin. Göz pınarların sel olup dolacak avuçlarına. Kelimeler düğümlenecek dudaklarında. İşte o an seni seviyorum Seni seviyorum Canım diye Delice bağırmak isteyeceksin...
Ve yatağımdan yere düştüğümü fark edeceksin . Ölmemelisin diye yalvaracak yüreğin. Bir soluğumu arayacaksın bedenimde. Nefes alacağımı, Yaşayacağımı düşüneceksin. Ama yine yanılacaksın ; Çünkü ben çoktan yüreğinde Ölümü tatmış olacağım Ve nerden bileceksin ki; Ölüme bile giderken Son nefesimde Dudaklarımda ismini andığımı Acı çekerken bile Gözlerimi gözlerinden ayırmadığımı Nerden bileceksin ki...
Ne yazık ki hep yanıldın canım. Ama sonunda Unutulsam da seni ölümüne sevdiğimi Ömür boyu hep seni beklediğimi Sensiz geçen günü ömür değil; Ölüm bildiğimi Geç olsan da anlayacaksın... | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:58 pm | |
| Giderken tek kelimelik elvedana bile hazırdım. Lakin bir " hoşcakal " demeden çekip gittin. "
Ne düşler büyütmüştüm varlığında. Oysa sen gitmeyi tercih ettin. Ne acı besteler yaptım ruhumun gelgitlerinde. En gururlu savaştı benimkisi. Sensizlikte yaşarken Yalnızlığında savaşmak.. Tek bir silahım vardı. O da karanlıklarımı aydınlatan gözlerin.
İnan gittiğinde " kendime " adıma üzülmedim. Hayatımın hiçbir döneminde, Sevgide tamamlanmış bir resmim yoktu çünkü. Oysa ben sana üzülür, Sana tasalanırım amansız gecelerde. Fırtınalarda hangi limanlara sığınırsın ? Ayazlarda hangi ateşlerde ısınırsın ? Bilemiyorum. Ben, gidişine değil; Yalnızlığımdaki ıslak gözlerine üzülürüm.
Kim bilir sen Bu saatlerde kuş tüyü yatağında Makyajsız düşlere gülümserken, Ben ayrılığın en derin okyanuslarına gömülürüm. Çırpındıkça daha çok boğulurum yalnızlığında.
Şimdilerde, Sensiz bu yüreğe , Yoksulların acı yüzüne çizilmiş hüzünler doluyor. Bir cehennem ateşinde yanıyor anılarım. Bir de biri bitmeden diğeri yakılan sigaralarım. Umutsuz değildim asla. Ama o " veda etmeden " gidişinden sonra. Her rüzgar içimi soğuttu. Her nefes beni yalnızlıkla avuttu. Gelmeyeceğini bile bile Yüreğimi sarkıttım umut kuyularına. Bir avuç su ile hasretini söndürecekken Meğer kova kova " hasret yangınlarını" çekmişim.
Mutluysan eğer bensiz, Can çekişen kelebekler bile kanatlanmaya hazır. Sönmüş yıldızlarım ise parlamaya. Ne diyebilirim ki; Ben seni ölümüne sevmiştim. Oysa sen; Gidişinde bir kelimeyi çok gördün bana. Şimdi teninde haram eller dolaşırken Yüreğim ketum yalnızlığınla savaşırken Söylemediklerine gebe kalmış kelimeyi Dudaklarımda kanatarak söylüyorum; " Hoşcakal gülüm." | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:58 pm | |
| Giderken tek kelimelik elvedana bile hazırdım. Lakin bir " hoşcakal " demeden çekip gittin. "
Ne düşler büyütmüştüm varlığında. Oysa sen gitmeyi tercih ettin. Ne acı besteler yaptım ruhumun gelgitlerinde. En gururlu savaştı benimkisi. Sensizlikte yaşarken Yalnızlığında savaşmak.. Tek bir silahım vardı. O da karanlıklarımı aydınlatan gözlerin.
İnan gittiğinde " kendime " adıma üzülmedim. Hayatımın hiçbir döneminde, Sevgide tamamlanmış bir resmim yoktu çünkü. Oysa ben sana üzülür, Sana tasalanırım amansız gecelerde. Fırtınalarda hangi limanlara sığınırsın ? Ayazlarda hangi ateşlerde ısınırsın ? Bilemiyorum. Ben, gidişine değil; Yalnızlığımdaki ıslak gözlerine üzülürüm.
Kim bilir sen Bu saatlerde kuş tüyü yatağında Makyajsız düşlere gülümserken, Ben ayrılığın en derin okyanuslarına gömülürüm. Çırpındıkça daha çok boğulurum yalnızlığında.
Şimdilerde, Sensiz bu yüreğe , Yoksulların acı yüzüne çizilmiş hüzünler doluyor. Bir cehennem ateşinde yanıyor anılarım. Bir de biri bitmeden diğeri yakılan sigaralarım. Umutsuz değildim asla. Ama o " veda etmeden " gidişinden sonra. Her rüzgar içimi soğuttu. Her nefes beni yalnızlıkla avuttu. Gelmeyeceğini bile bile Yüreğimi sarkıttım umut kuyularına. Bir avuç su ile hasretini söndürecekken Meğer kova kova " hasret yangınlarını" çekmişim.
Mutluysan eğer bensiz, Can çekişen kelebekler bile kanatlanmaya hazır. Sönmüş yıldızlarım ise parlamaya. Ne diyebilirim ki; Ben seni ölümüne sevmiştim. Oysa sen; Gidişinde bir kelimeyi çok gördün bana. Şimdi teninde haram eller dolaşırken Yüreğim ketum yalnızlığınla savaşırken Söylemediklerine gebe kalmış kelimeyi Dudaklarımda kanatarak söylüyorum; " Hoşcakal gülüm." | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:58 pm | |
| Son Sahne Madem ayrılık var birazdan Durma söyle bana bittiğini söyle Madem bu son bakışmalar seninle Durma söyle hadi elveda de
Son dakikalar son bakışmalar Geçiyor gözlerimizden
Bırak kendini çok özel bu gece Ayrılık var seninle oyun bitiyor bu gece Bırak kendini son yıldızız seninle Tut biraz ellerimi bu son saniye
Bugün yine güneş doğacak Ama sensiz parlayacak Beni ısıtmayacak Sokaklar yine insanlarla dolacak Ama sensiz beni beni çağırmayacak
Son fırsat bu son gece Sarıl boynuma ağla sessizce | |
| | | Hellrose Administrator
Mesaj Sayısı : 1004 Kayıt tarihi : 09/08/08
| Konu: Geri: Arşivimden ... Paz Ağus. 10, 2008 4:58 pm | |
| biz ne zaman büyüdük hiçbir şeyden emin değilim. dünya dönerken bana sormuyor ve herkes benim gibi hiçbir sorunun cevabı doyurmuyor aklımı... koşturup durduğumuz birçok şey boş aslında iş, güç, para(mübadele aracı)... bunlar niye ki ? ağlayıp durduğumuz hiçbir aşk, hiçbir acı bizim hakettiğimiz şeyler değil. bizim için üzülenler de boşa üzülüyor. bu kadar sevilmeyi, sevmeyi sadece çocuklar hakediyor. biz ne zaman büyüdük? ne zaman düştük bu hayat derdine ? biz ne zaman büyüdük de, akıl verir olduk küçüklere bişiy yok ve, en çok seni özledim ben... ne çok özledim bir bilsen karşı komşunun çocuğunun sokağa çıkmasını sabırla beklemeni müjgan teyzenin ojesinin dibi kalsın diye bitirmesini dilemeni sokakta oyun arası annenin hazırladığı ekmek arasını elin kir-pislik farketmeden tatlı tatlı yemeni düştüğünde dizinin kanadığını görünce ağlamanı,annenin öpüyorum bak deyişiyle acısının kaybolmasını neslihan teyzenin gülleri sevdiğin için kıyamadığı güllerinden sana vermesini yaz akşamlarında oturduğun kaldırımı yazın oyunun tam ortasındayken bastıran yağmura aldırmadan üzerindekini başına çekerek oyuna devam etmeni iki sokak ötedeki adını bilmediğim teyzenin her bahar gelişinde baharın müjdecisi leylaklardan sana vermesini ilk alınan saatin için o büyükkkk sevincini mutluluğunu inatçılığını dikbaşlılığını ama her ne olursa olsun güler yüzünü .... kırmızı eteğini, beyaz gömleğini, kırmızı rugan ayakkabılarını, beyaz şapkanı, sarı uzun saçlarını .... oturduğun o kaldırımın önüne diz çöküp , karşına, tam karşına diz çöküp sarılmak istiyorum sana... yaşadıklarımı omzunda bırakıp sendeki beni geri almak isterdim mümkün olsa... SENİ ÇOK ÖZLEDİM... "çocukluğum"!!! | |
| | | | Arşivimden ... | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|
|