Günbatımı ağlatır insanı
Yalnızsan vurulmuşsan hele bir kez
Dokunur kar tanesi
Yorgun omuzuna düşerken
Ekmek midir, su mudur doyuran seni
Yoksa ince bir tebessüm mü
Kimse beni sevmiyor derken
Ayrılık şarkısının hangi makamındasın bilemezsin
Rüzgarın ellerinden tutup
gitmek istersin kimsenin bilmediği bir yere
Ölüm çağırır da tutup ceketinden
Bu şehir bırakmaz seni
Gidemezsin
Hüzün kentidir burası
Geceler daha bir uzun olur
Yorgunsan, yıkılmışsan hele bir kez
Soğutur rengi elvedanın
Bir meçhule boyun bükerken
Aşk mıdır, acı mıdır çağıran seni
Yoksa bitmesin deyişin mi
Sevdiğin gidiyorum derken
Yüzüne düşer de sevdanın kahrı
Bıraktığı izleri silemezsin
Bütün sevmeleri bir yana koyup
sevmek istersin yok yere
Bahar çağırır da esaretinden
Bu şehir anlamaz seni
SEVEMEZSİN